Miras Paylaşımı Konusunda Pratik Bilgiler
Yasal Miras Paylaşımı Nasıl Yapılır?
Orta yaşların getirdiği birçok güzelliğin yanında gelen dikenlerden biri de yakınları kaybetmek. Hele ki akabindeki miras paylaşım konuları çok daraltıcı olabilir. Bu konuda bazı pratik bilgiler hayatı kolaylaştırabilir. Miras hukukunun önemli problemlerinden biri mirasçılar arasında paylaşımın ne şekilde yapılacağıdır. Burada dıştan bakınca oldukça karışık görünen miras payları aslında oldukça basit bir mantığa sahiptir.
Miras bırakanın altsoyu yani çocukları ve torunları mirastan eşit pay sahibidirler. Anne ve babasının mirasçı olabilmesi için altsoyunun bulunmaması gerekir.
Eğer miras bırakanın çocuklarından kendisinden önce ölen var ise onun yerine halefiyet yolu ile çocukları alır. Yani ortada 3 çocuğu ve kendisinden önce ölen 4. çocuğundan kalan bir torunu var ise 3 çocuk ve torun mirastan eşit oranda pay alırlar.
Altsoyu bulunmayan miras bırakanın annesi ve babası kendisine mirasçı olabilir. Miras bırakanın anne ve babası da mirastan eşit pay sahibidir. Onlar arasında da miras bırakandan önce ölen var ise ölenin yerini de her derece halefiyet yoluyla altsoyu alır.
Miras bırakanın büyük anne ve büyük babasının mirasçılığı ise ancak anne ve baba ile altsoyun(çocuk ve torun) hayatta olmadığı halde mümkündür. Büyük anne ve büyük babanın vefatında ise yine halefiyet yoluyla altsoy mirasçı olur.
Evlilik dışı doğan çocuk ile mirasbırakan arasında yasal soybağı kurulmuş ise mirasçılığı yasal mirasçılar gibi devam eder. Evlilik dışı doğan çocuklardan aynı evlilik içinde doğmuş gibi mirastan pay alırlar.
Genel miras paylarının tamamının belirlenmesinde en önemli faktör miras bırakanın eşinin sağ kalıp kalmadığıdır.
Sağ kalan eş miras bırakanın çocukları ve torunları ile birlikte mirasçı olursa mirasın ¼ ünü alır. Sağ kalan eş miras bırakanın annesi ve babası ile birlikte mirasçı olursa mirasın ½ sini alır. Miras bırakanın büyük anne ve büyük babası ve onların altsoyu ile mirasçı olursa eğer sağ kalan eş mirasın ¾ ünü alır.
Örnek 1: Vefat eden kimsenin sağ kalan eşi, 1 çocuğu ve annesi-babası bulunuyorsa mirasın ¼ ünü sağ kalan eş ¾ ünü ise çocuğu alır. Miras bırakanın altsoyu bulunduğu için annesi ve babası mirastan pay alamaz.
Örnek 2: Miras bırakanın eşinin, annesinin ve kardeşinin sağ kaldığını varsayalım. Sağ kalan eş mirasın yarısını alır. Kalan mirasın yarısı miras bırakanın annesine kalan yarısı da miras bırakanın kardeşine kalır. Oranları belirtirsek mirasın ½ si sağ kalan eşe, ¼ ü annesine ve son ¼ ü ise kardeşine kalır.
Daha Detaylı Bilgiler
Miras paylaşımıyla ilgili birçok değişken, varislerin sahip oldukları hakları büyük oranda etkiliyor.
Para ile ölçülebilen hak ve borçlardan oluşan mal varlığı, kişinin ölümüyle birlikte “tereke” adını alır ve ölümle birlikte mirasın intikali ve ne şekilde paylaşılacağı sorunu gündeme gelir. Kişi hayattayken mal varlığı içerisinde bulunan tüm haklar intikale konu olmaz. Örneğin; intifa hakkı, sükna hakkı ve nafaka alacakları gibi haklar kişinin ölümüyle kendiliğinden sona ereceğinden, mirasçılara geçmez. Ayrıca miras bırakan hayattayken ileri sürmemişse, manevi tazminat alacağı da mirasçılara intikal etmez.
Hak Arayışında Sadece Vasiyetname Yeterli Değil
Türk Medeni Kanunu mirasın geçişi konusunda “külli halefiyet prensibi”ni kabul etmiştir. Yani tereke bir bütün halinde, alacak ve borçlarla beraber, miras bırakanın ölümüyle kendiliğinden yasal ve atanmış mirasçılara geçer. Fakat “vasiyet alacaklısı” olarak tabir ettiğimiz kişiler açısından külli halefiyet prensibi geçerli değildir. Örneğin; miras bırakan ölmeden önce yaptığı vasiyetname ile iki evinden birini hizmetçisine bırakmıştır. Hizmetçi ev sahibesinin ölümüyle kendiliğinden bu evin maliki konumuna gelmez. Onun yalnızca ev sahibesinin mirasçılarından bu evi talep etme hakkı vardır. Ayrıca söz konusu evle ilgili olanlar hariç miras bırakanın tereke borçlarından da sorumlu değildir.
Kimler Kanuni Mirasçı Olabiliyor?
Yasal mirasçılar, bu sıfatlarını doğrudan kanundan alan kimselerdir. Bir kısım kan hısımları, evlatlık ve sağ kalan eş, miras bırakanın ölümü anında hayatta olmak ve mirastan yoksunluğu gerektirecek konumda olmamak şartıyla kanuni mirasçılardır. Medeni Kanun’a göre mirasçı bırakmaksızın ölen kimsenin mirası devlete geçer ve devlet külli halef olmasına rağmen ölenin borçlarından yalnızca tereke malları değerince sorumludur. Medeni Kanun, kan hısmı mirasçıların belirlenmesinde “Zümre Sistemi”ni benimsemiştir. Zümre sisteminde sıralama birinci, ikinci ve üçüncü zümre şeklindedir. Yani bir önceki zümrede mirasçı varsa bu durum sonraki zümredekilerin mirastan pay almasını engeller. Örneğin; ölen Ali’nin oğlu hayatta ise Ali’nin hayatta olan anne babası mirasçı olamazlar veya Ali’nin öldüğü sırada anne, babası ve torununun oğlu hayatta olsun. Bu durumda tüm mal varlığı torununun oğluna kalır ve anne-babası mirastan pay alamazlar. Buna göre birinci zümre miras bırakanın altsoyu, yani çocukları, torunları, torun çocukları şeklinde devam eder. İkinci zümre miras bırakanın ana-babası ile bunların altsoyundan (kardeşleri, kardeş çocukları, kardeş torunları) oluşur. Bunların mirastan pay alabilmesi için birinci zümreden mirasçı olmaması şarttır. Üçüncü zümre miras bırakanın büyükanne-büyükbabaları ile bunların altsoyundan (babanın babası, babanın annesi, annenin annesi, annenin babası, dayı, teyze, amca, hala) oluşur.
Çocuklar Arası Hiçbir Ayrım Olamaz
Miras bırakanın çocukları arasındaki mal paylaşımı cinsiyet ve yaş ayrımı olmaksızın eşittir. Ayrıca 4721 sayılı yeni Medeni Kanun sahih nesepli- gayri sahih nesepli soy ayrımını kaldırarak evlilik dışı doğan çocukların aleyhine olan eşitsizliği ortadan kaldırmıştır. Örneğin, vefat eden Ali’nin sadece bir oğlu, bir kızı ve kendi ölümünden uzun zaman önce ölen oğlunun çocuğu (Ali’nin torunu) hayattadır. Miras, 1/3, 1/3, 1/3 şeklinde kızına, oğluna ve bir toruna bölüştürülür. Yani ölen oğlun yerini onun oğlu (alt soyu) alır. Peki, Ali’nin bir kızı, bir oğlu ve torunuyla birlikte eşi de hayatta olsa idi paylaşım nasıl olacaktı? Medeni kanun, eşin birinci zümre ile mirasçılığında terekenin 1/4′ inin sağ kalan eşe, 3/4′ ünün ise alt soyuna kalacağını düzenlemiştir. Yani tereke alt soya düşen 3/4 pay da 3 eşit parçaya ayrılacak; 3/12 bir oğla, 3/12 diğer oğla, 3/12 ise önceden vefat etmiş olan oğlun çocuğuna (toruna) kalacaktır.
Alt Soylar ve Miras Paylaşımı
İkinci zümre miras bırakanın ana-babası ile bunların alt soyundan ( kardeşleri, kardeş çocukları, kardeş torunları) oluşur. Bunların mirastan pay alabilmesi için birinci zümreden mirasçı olmaması şarttır. Burada tereke anne ve babaya 1/2, 1/2 şeklinde ikiye bölünür. Anne- babadan biri vefat etmişse onun payı alt soya, yani kardeşe; eğer kardeş de ölmüşse onun yerini varsa kardeşin alt soyu olan yeğenler alır. Örneğin; Ali vefat etmiş ve geride mirasçı olarak sadece annesi, iki kız kardeşi ve Ali’den önce ölmüş olan erkek kardeşinin kızı kalmıştır. Bu durumda annesi 1/2 pay alacak, babasına düşen 1/2 pay ise babası hayatta olmadığı için onun yerini alan kız kardeşlerine ve önceden ölen erkek kardeşinin kızına eşit olarak bölüştürülecektir. Bu arada şayet baba da hayatta olsaydı kardeşlere miras kalmayacaktı. Aynı kişilerle birlikte çocuğu olmayan Ali vefat ettiğinde, evli ve eşi hayatta olsaydı, paylaşım şöyle olacaktı: Medeni Kanun anne-baba zümresiyle beraber mirasçı olan eşin miras payının, terekenin yarısı olacağını düzenlediğinden Ali’nin eşi mirasın yarısını alacak, diğer yarısı anne ve kardeşlere kalacaktır. Neticede eş 1/2, anne 1/4, kardeşler ve yeğen 1/12 şer pay alacaklardır. Bu arada önemle belirtmek gerekir ki, Ali’nin baba bir anne ayrı kardeşi olsaydı o da Ali’nin önceden ölmüş olan babasının yerine geçerek diğer kardeşlerle eşit pay alacaktı.
Büyükanne ve Büyükbabaların Mirası
Üçüncü zümre miras bırakanın büyükanne-büyükbabaları ile bunların alt soyundan (babanın babası, babanın annesi, annenin annesi, annenin babası, dayı, teyze, amca, hala ve alt soyları) oluşur. Eğer miras bırakanın geride çocuğu, torunu şeklinde devam eden alt soyu ve anne-baba, kardeş ve kardeş çocukları şeklinde de devam eden zümrede de mirasçısı yoksa, büyükanne ve büyükbabadan olan bu zümredekiler mirasçı olurlar. Miras önce anne tarafından olan büyükanne-büyükbabaya 1/2, baba tarafından olan büyükanne-büyükbabaya 1/2 şeklinde yarı yarıya bölüştürülür. Örneğin; Ali öldüğünde geride sadece babaannesi, halası, amcasının kızı, anneannesi, anne tarafından dedesi (annesinin babası) ve dayısı, hayatta; fakat baba tarafından dedesi(babasının babası) ve kızı hayatta olan amcası kendinden önce vefat etmiş olsun. Miras paylaşımı şöyle olur: Babaanne 1/4, anneanne 1/4, annenin babası 1/4 pay alır. Ali vefat ettiğinde hayatta olmayan babanın babasının 1/4 payı hala ve ölen amcanın kızına bölüştürülür.(hala 1/8, amca kızı 1/8), dayının ise bu durumda mirasçı sıfatı yoktur. Eğer aynı durumda Ali evli ve öldüğünde eşi hayatta olsa idi, Medeni Kanun terekenin 3/4 ‘ünün eşe, 1/4’ünün üçüncü zümreye kalacağını düzenlediği için üçüncü zümreye 1/4 pay yukarıdaki şekilde bölüştürülecekti. Ama önemle belirtmek gerekir ki, yeni Medeni Kanun’a göre sağ kalan eş varsa, büyükanne ve büyükbabalardan birinin miras bırakandan önce ölmüş olması halinde, payı kendi çocuğuna; çocuğu yoksa o taraftaki büyük ana ve büyük babaya; bir taraftaki büyük ana ve büyük babanın her ikisinin de ölmüş olmaları halinde onların payları diğer tarafa geçer. Yani Ali’nin eşi hayatta iken amcasının kızı mirasçı olamaz, babasının babasına isabet eden 1/4 lük pay yalnızca halanın olur. Eğer Ali’nin baba tarafından mirasçısı olmayıp sadece anne tarafından dede ve ananesi hayatta olsa idi terekeden 1/4 pay onların, 3/4 pay eşin olacaktı.
Saklı Pay Sahibi Mirasçılar
Yasal mirasçıların bir kısmı miras bırakanın vefatından önce yaptığı tasarruflara karşı kanun tarafından özel olarak korunmuştur. Kanunun koruduğu bu paylara “saklı pay”, korunan miras payına sahip mirasçılara ise “saklı pay sahibi mirasçılar” denir. Saklı pay sahibi mirasçılar alt soy, ana- baba ve sağ kalan eştir. Medeni Kanun’ da 10.05.2007 tarihinde yürürlüğe giren değişiklik ile kardeşlerin saklı payı kaldırılmıştır. Alt soyun saklı payı kanuni miras payının yarısı, ana-babanın saklı payı her biri için kanuni miras payının 1/4 ‘idir. Eşin saklı payı ise tek mirasçı olup tüm mirasın ona kalması durumunda terekenin 3/4 ‘ü, birinci zümreyle mirasçı olursa yasal miras payının aynısı yani 1/4, miras bırakanın ana-babasıyla birlikte mirasçı olursa yine kanuni miras payının aynısı, yani 1/2’dir. Sağ kalan eş üçüncü zümre ile mirasçı olursa saklı payı, kanuni miras payının 3/4’ü, yani 9/16 olur. Miras bırakanın tasarrufu yüzünden saklı payını elde edemeyen mirasçı, bu tasarruftan yararlanan kişi veya kişilere karşı miras bırakanın ölümünden sonra, yasal süresinde, miras bırakanın son yerleşim yeri mahkemesinde tenkis davası açabilir.
Not: Burada yazılanlar değişebilecek bilgilerdir. Yazılanlar tavsiye niteliğinde olmayıp sadece bilgi verme amaçlıdır. Kendi durumunuz için mutlaka uzmanlara danışın.
Kaynak: Kısmen Av. Halil İbrahim Çelik, Kısmen Av. Tuğba Balkan