Çocuğunuza Hayatın Altın Kurallarını Öğretin
İnsanoğlunun Yaşadığı En Büyük Pişmanlıkları Merak Ettiniz mi?
Eğlenmek ya da sıkılmak, sevmek ya da sevilmek, sevinçten yerinde duramamak ya da üzüntüden bir yere sığamamak.. Bunları bir daha yaşayamayacak olmanın verdiği duyguyu ne kadar hissetmeye çalışsak da boş aslında.. Peki ya pişmanlıklar?
Avusturyalı Bronnie Ware ölüme sadece 12 hafta uzakta olan hastalarla ilgilenen bir hemşire.. Ve bu insanların pişmanlıklarını birinci ağızdan dinleyen bir çift kulak..
Başkalarının benden beklediği hayatı yaşamak yerine benim için doğru olan hayatı yaşama cesaretimin olmasını isterdim..
Çok fazla pişmanlık cümlesi duydum fakat tüm bunların arasında en çok dile getirilen kesinlikle buydu. İnsanlar hayat denilen olgunun sonuna geldiğini fark ettiklerinde ve dönüp arkaya baktıklarında yapmak isteyip de yapamadıkları çok fazla şeylerle karşılaşıyor. Pek çok insan hayallerinin yarısını dahi gerçekleştirmemiş halde ve bunun yaptıkları veya yapmadıkları seçimler nedeniyle böyle olduğunu bilerek ölüyor. Fakat birçokları maalesef yaşam ellerinden kayıp gidene kadar bunun farkına bile varmıyor..
Keşke o kadar çok çalışmasaydım..
Bu cümle, hemşirelik yaptığım süre boyunca neredeyse her erkek hastamdan duyduğum bir şey. Çocuklarının büyüme süreçlerini, biricik eşlerinin hayat arkadaşlığını kaçırdıklarından bahsediyorlardı.. Kadınların da bunu söylediği olsa da eski bir jenerasyondan gelmeleri sebebiyle çoğu kadın evin geçimini sağlayan kişi olmuyor.
Keşke duygularımı ifade etme cesaretim olsaydı..
Birçok insan çevresindeki insanlarla olan ilişkisine zarar vermemek ya da onları kırmamak için duygularını tam manasıyla ifade edemiyor. Bu nedenle sıradan bir varoluş içinde hiçbir zaman gerçekten olabilecekleri kişi olamıyorlar. İşte bunun sonucunda gelen kırgınlık ve küskünlükler, bu insanların üzerinde büyük bir yük haline gelmişti ve yaşadıkları hastalıkların sebeplerindendi.
Keşke arkadaşlarımla olan bağımı kopartmasaydım..
Birçok insan ölüm denilen kaçınılmaz illetin kollarına düşene kadar eski arkadaşlıklarının, yaşanmış olan güzel günlerin değerinin farkına varamıyor.Ölüm artık iyice onları kolları arasına aldığında ise bu insanları bulmak pek de kolay olmuyor. İşte bu nedenle arkadaşlıklarına hak ettiği zamanı ve değeri vermemekten kaynaklanan pek çok pişmanlık vardı. Herkes ölürken birilerini özlerdi..
Keşke kendi mutluluğuma daha çok izin verseydim..
Şaşırtıcı bir şekilde, insanların dile getirdiği pişmanlıklardan birisi de bu. Ölüm gelene kadar çoğu mutluluğun bir seçim olduğunu fark etmiyordu. Eski davranış biçimlerine ve kalıplara sıkışıp kalmış oluyorlardı. Değişim korkusu hem etrafındakilerine hem de kendilerine “mutluymuş gibi” davranmalarına sebep oluyordu. Ama içlerinde gerçekten gülebilmenin ve aptallıklar da yapabilmenin özlemi vardı.
Kaynak: The Guardian