Başarılı Çocuklar Yetiştiren Ailelerin 13 Ortak Özelliği!

Paylaş

Her anne baba çocuğunun okulda başarılı olmasını, beladan uzak durmasını ve büyüyünce de iyi bir hayat yaşamasını ister.

Elbette iyi ebeveynler olmanın bir tarifi olamaz fakat bazı psikolojik araştırmalar çocukların başarılı olmalarını öngören birtakım faktörler ortaya koyuyor. Tabi ki bunların çoğu da anne babadan ve çocuklarını nasıl yetiştirdiklerinden başlıyor.

 

Çocuklarına ev işleri yaptırıyorlar.

5731df21776125a219203b05.jpg
Stanford Üniversitesi eski dekanı Julie Lythcott-Haims’e göre çocuklar iş yaptıklarında hayatın bir parçası olmak için bir şeyler yapmaları gerektiğini anlıyor ve gelecekte meslek sahibi olduklarında çalışma arkadaşlarıyla daha iyi işbirliği kurup daha empatik bireyler oluyorlar.

Sosyal beceriler öğretiyorlar.

Pennsylvania State University ve Duke Üniversitelerinin 20 yıl süren ve 700 çocuk ve genci kapsayan ortak araştırmasına göre, anaokulundayken sosyal becerileri olan öğrenciler; daha yardımsever, problem çözme yeteneği gelişmiş yetişkinler oluyor ve üniversite bitirip 25 yaşında meslek sahibi oluyorlar.

Çocuklarından beklentileri daha yüksek oluyor.

2001 yılı doğumlu 6600 çocukla yapılmış bir araştırmadan edindiği veriler sayesinde, Kaliforniya Üniversitesi profesörü Neal Halfon ve çalışma arkadaşları, ebeveynlerin beklentilerinin çocukların gelecek başarıları üzerine çok büyük bir etkisi oluğunu ortaya çıkarttı.

Çocuklarıyla sağlıklı ilişkiler kuruyorlar.

İllinois Universitesi araştırmalarında boşanmış veya birlikte olmaları fark etmeksizin; çatışmaların ve tartışmaların olduğu bir ailenin parçası olan çocukların olmayan çocuklara göre çok daha az başarı elde ettikleri görülmüş.

Kendileri de daha yüksek eğitim seviyelerine sahip.

Michigan Üniversitesi’nden psikolog Sandra Tang’in 1998-2007 arasında anaokuluna gitmiş 14000 çocuk üzerinde yaptığı araştırmaya göre, genç anne olan kadınların çocuklarının üniversiteye gitme oranları çok düşük. Eğitim almış anneler ise çocuklarını daha çok o yönde etkiliyorlar.

Çocuklarına matematiği erken yaşta öğretiyorlar.

Matematiği erken öğrenen çocuklar okulda hem matematikte hem de okumayı öğrenmede daha başarılı oluyor.

Çocuklarıyla sağlam ve hassas bir ilişki geliştiriyorlar.

2014 yılında yapılan bir araştırmaya göre, hassas bir şekilde bakılan ve özen gösterilen 0-3 yaş arası bebeklerin gelecekte özellikle akademik anlamda daha başarılı oldukları gözlendi. Çocuklarına özen gösteren ve onlardan gelen isteklere zamanında ve uygun bir dille cevap veren bireyler daha özgüvenli çocuklar yetiştiriyorlar.

Stres seviyeleri çok daha düşük.

Özellikle çalışan annelerin çocuk bakımı ve iş hayatı arasında kaldıkları zaman yaşadıkları stres çocuklarını da olumsuz yönde etkiliyor. ‘Duygusal bulaşıcılık’ adı verilen psikolojik fenomen bu durumu büyük ölçüde açıklıyor; yani çocuklar çevrelerindeki ruh hallerinden etkilenip aynı duygulara kapılabiliyor.

Başarısızlıktan kaçınmak yerine, gösterilen çabaya değer veriyorlar.

Çocukların başarının kaynağının ne olduğunu düşünmeleri de sonuçta elde ettikleri başarıyı etkiliyor. Stanford Üniversitesi’nden psikolog Carol Dweck uzun yıllar boyu sürdürdüğü araştırmalar sonucu başarıya iki şekilde yaklaşıldığını keşfetti. Bunları sabit veya gelişimci zihniyet olarak ikiye ayıran Dweck, gelişimci zihniyette başarısızlığın bir zeka eksikliği olarak görülmesi yerine ilerlemeye yönelik bir sıçrama ve gösterilen bir emek olarak algılandığını açıklıyor.

Başarılı çocukların anneleri genellikle çalışan anneler.

Harvard Üniversitesi İşletme Fakültesi annelerin ev dışında bir işe sahip olmasının çocukların üzerinde gözle görülür bir etkisi var. Çalışan annelerin kız çocukları çalışmayan annelerin çocuklarına göre daha uzun süre okuyor, daha yüksek mercilerde çalışıyor, erkek çocukları ise hem çocuk bakımına hem de ev işlerine daha çok vakit ayırıyor.

Daha yüksek bir sosyo-ekonomik seviyeye sahipler.

Yine Stanford Üniversitesi’nin araştırmasına göre düşük gelir seviyesi ve daha iyi gelir seviyelerine sahip ailelerin çocuklarının arasındaki başarı oranı farkı yaklaşık %30 – %40 civarında ve üzücü bir şekilde büyük.

Otoriter veya fazla serbest bırakan aileler olmak yerine saygı uyandıran ebeveynler olmayı tercih ediyorlar.

Kaliforniya Üniversitesi gelişim psikoloğu Diana Baumride tarafından ilk 1960’ta yayınlanan araştırmaya göre anne babalar bu üç kategoriye ayrılıyor. Saygı uyandıran ebeveynler olmayı tercih eden ailelerin çocukları ise otorite tarafından bastırılmış hissetmek yerine buna saygı duymayı öğreniyorlar.

Çocuklarına ‘dayanıklılığı’ öğretiyorlar.

2013 yılında, Pensilvanya Üniversitesi’nden psikolog Angela Duckwort’un başarıya götüren bir kişilik özelliği olarak tanımladığı ‘dayanaklılık’; çocuklara uzun dönem hedefler belirlemeyi ve yaşamak istedikleri geleceğe giden yolda kendilerini adayabilmeyi öğretiyor.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

error: Content is protected !!