Diz Ağrılarına Son; Ceylan Gibi Sekmek İçin Diz Protezi

Paylaş

Kireçlenmeye ya da bazı romatizmal hastalıklara bağlı olarak ortaya çıkan diz ağrıları orta yaşlar ve sonrasında en büyük sorunlarımız arasında yer alıyor. Çok ağrı olmasa dahi, çocuklarla, torunlarla koşup oynamayı, kırlarda ve deniz kenarında yürüyüşlere çıkmayı engelleyen diz sorunları maalesef hayatımızın kalitesini düşürüyor.

Ancak çoğu kişi bu sorunu gelişen tedavi yöntemleriyle çözmek yerine ağrılara katlanmayı tercih ediyor. Bunun en önemli nedeni ise “Yaşlıyım, ameliyat olamam” ya da “Ameliyat olursam kötüleşirim” korkusu. Oysa uzmanların söylediklerine göre ağrılarla yaşamaya hiç de gerek yok. Çünkü gelişen diz protezleri sayesinde diz ağrısından dolayı yürüyemeyen, eve kapanan, hatta evin içinde bile işini göremeyen kişilerin yaşam kalitelerini yükselterek hayatın içinde yer almaları mümkün. Türkiye’de bugünlerde yılda 20 binden fazla diz protezi uygulaması yapılıyor.

Hangi durumlarda diz protezleri gerekiyor?

İstirahat, ilaçlar, fizik tedavi yöntemleri, baston kullanımı ve eklem içi enjeksiyonlar gibi tedavi yöntemleri uygulanmış olmasına rağmen diz ağrıları kontrol edilemeyen, yürüme, merdiven çıkma gibi günlük yaşam aktiviteleri ileri derecede kısıtlanmış ve eklem kıkırdağında ileri harabiyet olan hastalarda total diz protezi uygundur.Buna genellikle kireçlenmeler ve romatizmal hastalıklar sebep oluyor. Hastanın 60-80 yaşları arasında olması tercih edilir, ancak romatoid artrit ve osteonekroz gibi bazı özel durumlarda daha erken yaşlarda da protez yapılabilir. Protez takılmasının en büyük nedeni ise ağrı. Kişide ağrı varsa, hastanın günlük yaşantısı olumsuz etkileniyorsa, yürüme mesafesi çok kısalmışsa, evin içinde günlük işlerini bile ağrı nedeniyle yapamıyorsa diz protezi uygulanır.

Dede Torun Yuruyus
Dede Torun Yuruyus

Diz protezinin başarı oranı ne kadar yüksek?

Total diz protezi, aşınmış olan eklem yüzlerinin, metal ve polietilenden imal edilen, ağrısız eklem hareketi için tasarlanmış özel parçalar ile kaplanarak yapay bir eklem oluşturulmasıdır. İlk kez 1968 yılında uygulanan diz protezi, cerrahi teknikler, kullanılan maddeler ve tasarım alanındaki ilerlemeler sayesinde geliştirilerek günümüzde çok daha başarılı bir tedavi yöntemi olmuştur.

Türkiye’de yılda yaklaşık 20 bin diz protezi uygulanıyor. Başarı ve hasta memnuniyet oranı ise yüzde 90’larda (90%)

Bu çok yüksek bir rakam. Diz protezinin başarısız olmasının en büyük nedeni enfeksiyon. Bu da uygun olmayan ameliyathane koşullarında ortaya çıkıyor. Enfeksiyonun olmaması lazım. Örneğin şeker hastalarında ve romatizmal hastalıkları olanlarda enfeksiyon riski yüksek oluyor. Bu hastalara ve varis hastalarına da dikkat etmeli. Varis hastalığı olanlarda akciğerde emboli riski çok yüksek. Akciğer embolisi, akciğer atardamarı veya onun dallarından bir ya da birkaçının kan pıhtısı ile tıkanması sonucu ortaya çıkan bir klinik tablo. Bu tür hastalarda kan sulandırıcı ilaçlar kullandırılır. Diz protezinin başarılı olması için ayrıca teknik olarak da iyi yerleştirilmesi çok önemlidir.

“Ameliyat olursam kötüleşirim” korkusu olan hastalara ne diyelim?

Sadece enfeksiyon oluşursa ya da protezi yerleştirirken sinir yaralanması oluşursa hastanın durumu daha kötü olur. Ancak burada eğer ağrı çok şiddetliyse yapılabilecek başka bir tedavi yöntemi yok. Mesela diz eklem içi enjeksiyonları çok fazla yapılıyor. Bunların, ağrısı çok şiddetli olan, ciddi kireçlenme sorunu olan hastalarda artık bir yararı yok. Hasta ya bu ağrıyla yaşayacak ya da protez takılacak. Hastalarda “Ben yaşlıyım, bu ameliyatı nasıl olacağım?” korkusu çok yaygın. Oysa bu ameliyat zaten yaşlılarda yapılan bir ameliyat. Burada ana kriter ağrı. Ve bu şiddetli ağrının başka çözümü yok.

Hasta ameliyattan bir gün sonra yürüyebiliyor

Yöntem nasıl işliyor?

Uygun anestezi yapıldıktan sonra, dizin önünden yapılan bir kesi ile diz eklemine ulaşılır. Eklemi oluşturan üç kemiğin (femur, tibia ve patella) birbirlerine temas eden yüzlerindeki aşınmış kıkırdak dokusu, ince bir kemik tabakası ile birlikte kesilerek çıkartılır, sonra uygun boyutlarda seçilen protez parçaları, kemik çimentosu (polimetil metakrilat) adı verilen bir dolgu maddesi kullanılarak, hazırlanan kemik yüzeylere tutturulur.

Total diz protezinin parçaları
Total diz protezinin parçaları
 Böylece eklem yüzleri, metal ve plastikten yapılmış parçalarla yeniden kaplanmış olur. Ameliyat 1-2 saat arasında sürer. Ameliyat sonrası ağrı kontrolü için sıklıka epidural (belden yerleştirilen) veya damar yoluyla ilaç veren ağrı pompaları kullanılır. Ertesi gün diz hareketlerine başlanır ve yardımla ayağa kalkılır. Oda ve koridor içinde rahat yürüyebilir hale geldiğinizde hastaneden taburcu olabilirsiniz. Bu süre, hastadan hastaya çok farklılık göstermekle birlikte 3 ile 7 gün arasında değişebilir.
Total diz protezi yerleştirildikten sonra dizin şematik görünümü
Total diz protezi yerleştirildikten sonra dizin şematik görünümü

Total diz protezi ameliyatı sonrası ne beklemeliyim?

Total diz protezi yapılan hastaların %90’ından fazlasında diz ağrılarında belirgin bir azalma ve yürüme/merdiven inip çıkma gibi günlük yaşam aktivitelerini yapmada belirgin bir iyileşme elde edilir. Hastaneden taburcu olduğunuzda bir destek kullanarak, ev içinde yürüyüş yapma imkanınız olacaktır. Ağrınızın belirgin olarak düzelmesi ve bağımsız sokağa çıkmanız, her hasta için farklı olmakla birlikte 4 ila 8 hafta arasındadır.

Total diz protezi sonrası koşma, sıçrama gerektiren sporlar ve ağır işlerin yapılması protezin ömrünü kısaltır. Yürüyüş, golf, yüzme gibi zorlayıcı olmayan sporlar yapılabilir. Araba kullanmakta bir mahsur yoktur.

Cerrahiden önce bacağınızda var olan eğrilik ve şekil bozuklukları da ameliyat sırasında düzeltilir, bu diz protezinin ömrünü uzatacaktır. Ameliyat sonrası dizdeki hareket açıklığı daha azdır. Ortalama hareket açıklığı 115 derece civarındadır, bu nedenle diz protezi sonrası yere tam çömelmek veya namaz kılmak sıklıkla mümkün değildir. Son yıllarda, diz hareket açıklığını artıran teknikler ve tasarımlar uygulanıyor olsa da, hastaların ayaklarını altlarına alıp oturmaları diz protezinin uzun süreli sağ kalımı açısından sakıncalı olabilir.

Total diz protezinin bir ömrü var mıdır?

Total diz protezini oluşturan metal ve plastik parçalar, hareket sırasında ortaya çıkan sürtünmeye bağlı olarak zaman içinde aşınır. Aşınma ile ortaya çıkan ve gözle görülmeyecek kadar küçük metal ve plastik parçalarına karşı vücudun cevabı ile diz protezinin parçaları tutunduğu kemikten ayrılıp gevşeyebilir. Uygun cerrahi teknik ve modern protez tasarımları kullanılarak yapılan diz protezlerinin ömrü günümüzde 15-20 yıla kadar uzamıştır.  Gevşeyen diz protezleri, çoğu hastada ikinci bir ameliyat ile çıkartılıp yeniden protez yerleştirilebilir, ancak ikinci protezin ömrü, ilki kadar uzun değildir. Aşınma, gevşeme gibi sorunlara erken tanı koymak amacıyla, yakınmanız olmasa bile düzenli aralıklarla muayene ve röntgen incelemeleri ile diz protezinizin kontrol edilmesi uygundur. Doktorunuz size ne zaman aralıklarında kontrole geleceğinizi belirtecektir. Kemik erimesi fazla olan kadınlarda protezin ömrü biraz daha kısalır.

Diz protezi yapılmış bir hastanın ameliyat öncesi ve sonrası röntgen görüntüleri
Diz protezi yapılmış bir hastanın ameliyat öncesi ve sonrası röntgen görüntüleri

Diz protezi ameliyatından sonra hangi komplikasyonlar görülebilir?

Total diz protezi ameliyatından sonra görülen ciddi komplikasyonlar çok düşük oranda ortaya çıkar. En sık görülen sorun, bacağınızdaki kan akımının yavaşlamasına bağlı olarak toplar damarlarınızda pıhtı oluşmasıdır (derin ven trombozu). Bunu önlemek için cerrahiden sonra kanı sulandıracak ilaçlarla koruyucu tedavi uygulanır. Bu tedavi, gerektiğinde 20 güne kadar uzatılabilir. Ameliyat sonrasında erken dönemde diz hareketi ve yürüyüşlere başlamak ve hareketsiz kalmaktan kaçınmak, bu riski azaltacaktır.

Total diz protezinden sonra, enfeksiyon yani protezin iltihaplanması % 0.1 ile %2 arasında görülür. Vücudun başka bir yerinde (ör. İdrar yolunda, dişlerde) enfeksiyon olması, şeker hastalığı ve başka kronik hastalıkların varlığı bu riski artırabilir.  Ameliyat öncesinde vücudun başka bir yerinde olabilecek enfeksiyonların tedavisi gereklidir. Ameliyat sırasında koruyucu antibiyotik tedavisi yapılır ve cerrahi sırasında özel önlemler alınarak enfeksiyon riski azaltılır. Total diz protezinde enfeksiyon gelişirse, tekrarlayan cerrahiler, protezin çıkartılıp antibiyotik tedavisi ve belirli bir süre sonra tekrar yerleştirilmesi gibi işlemler gerekli olabilir.

Yukarıda sayılanların dışında, yara iyileşmesi sorunları, damar veya sinir yaralanmaları, protezin bazı parçalarının yerinden çıkması, protez çevresi kırıklar, protezin kendisinde kırıklar gibi komplikasyonlar görülebilir ancak bunlar çok nadirdir.

Total diz protezi sonrası enfeksiyondan korunmak için ne yapılmalıdır?

Düşük de olsa, kana karışan bakterilerin diz protezinize ulaşarak oraya yerleşmesi ve enfeksiyon oluşturması riski vardır. Protez ameliyatından sonraki ilk iki yıl içinde diş veya idrar yolları ile ilgili bir cerrahi işlem geçirecekseniz, mutlaka öncesinde antibiyotik kullanmanız gerekir. Özellikle diş çekimi, taş temizliği ve kanal tedavisi gibi işlemlerden bir saat önce uygun bir antibiyotik ile enfeksiyondan korunma önemlidir. Antibiyotiğin dozu ve süresi için mutlaka ortopedi doktorunuza danışmanız uygun olacaktır.

Ayrıca ayak bakımına dikkat etmeniz, ayak ve tırnak enfeksiyonu bulguları ortaya çıkarsa ortopedi doktorunuzu bilgilendirmeniz gerekir.

Ameliyat sonrası dikkat edilmesi gerekenler neler?

En önemli şey ön taraftaki adalenin birtakım egzersizlerle güçlendirilmesidir. Hastalar dizlerine dikkat etmeli, yüksek yerlerde oturmalı, tuvaletleri de yükseltmeli. Alaturka tuvalet kullanımı uygun değildir. Yer sofalarında oturmak ya da bağdaş kurmak da dizlere zarar verir ve de müsaade edilmez. Dizin hareketlerini aşırı derecede zorlamamak gerekir. Protez günlük yaşantı için gerekli olan hareketleri yeterince sağlar.

Kilonun zararı var mı dize?

Elbette. Fazla kilo dize zararlıdır. Ayrıca fazla kilo ameliyatı da zorlaştırır. Bu tür hastalarda ameliyat sonrası enfeksiyon gelişme riski de daha fazla olur. Kilo protezin ömrünü de kısaltır. Çünkü her adım attığınızda dize vücut ağırlığının 4-5 katı yük biner. Yani bir insanın 10 kilo fazlası varsa her adımda dizler 40-50 kilo fazladan yük taşımış olur. Bu ağırlık da protezleri zorlar. Kilolu insanlarda dize protez takılmasına yol açan kireçlenmeler de daha sık görülür. Kilosu olmayan hastalarda protez ameliyatlarının sonuçları da daha başarılıdır.

 

 

Kaynak: Kısmen Ortoklinik, Milliyet

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

error: Content is protected !!